Dolunay hemen hemen herkesin seyretmeye doyamadığı manzaralardan biri. Ay, biz fotoğrafçılar için de karelerimizde bulunmasını istediğimiz vazgeçilmezlerden biri…
2016 yılı Ay fotoğrafçıları için çok zengin bir yıl oldu. Ayın son yüzyılda dünyaya en yakın olduğu zaman 2016 senesinde yaşandı. Bu yakınlık sebebiyle Ay daha büyük göründüğü için Süper Ay dedik… Ayrıca Eylül ayında muhteşem bir ay tutulması seyretme fırsatımız oldu. Ve tabii Mavi Ay – aynı takvim ayı içinde iki kere dolunay veya aynı mevsimde dört kere dolunay yaşandığı zaman üçüncü dolunaya verilen isim, rengi mavi değil –
Fotoğraflarımızda ayın etkisini en güzel haliyle verebilmek için genellikle ay doğumları ve ay batımları sırasında Ay’ı fotoğraflamayı tercih ediyoruz. Bu sırada hem gökyüzünde bir parçacık ışık olduğu için kontrast daha az hem de Ay ufka yakın olduğundan kadrajınızda yeterince büyük bir görünüme sahip olduğu için harika kareler yaratmak mümkün oluyor.
İstanbul’da ayrıca muhteşem kareler yakalamak mümkün. Dolunay zamanları sabaha karşı Salacak’a yolunuz düşerse tripodlarıyla hazır bekleyen çok sayıda fotoğrafçı görürsünüz. Çünkü Ay, Ayasofya’nın minarelerinin arasından ya da Galata Kulesinin arkasından batarken bakmaya doyamayacağınız kadrajlar ortaya çıkıyor. Fotoğrafçılar da tabii ki bu şahane görüntüyü kaçırmak istemiyor. Ya da doğarken Arnavutköy’den Boğaz’a yaptığı yansımalar da ayrıca güzel…
Bana gelince, 2016’da Ay yüzünü bir gösterdi bir sakladı. Bazı dolunay günlerini yakalasam da maalesef yukarıda sözzünü ettiğim eski İstanbul manzaralarını bu yıl fotoğraflayamadım. Hep iş için sabah erken uçuşlarıma denk geldi o günler 🙁
Yakaladıklarımı sizinle bu yazının içinde paylaşıyorum. Kapak fotoğrafında gördüğünüz Ay, Mayıs ayındaki mavi ay. Ayın renginin fotoğrafımda mavi görünmesi sembolik, mavi ay olduğunu anlatmak için, mavilik tamamen beyaz ayarıyla ilgili. Mavi ay, adı gibi mavi renk değil yani. Aynı takvim ayı içinde ikinci kez dolunay olduğunda veya bir mevsimde dört dolunay olduğunda üçüncüsüne mavi ay deniyor. Mavi kelimesi, eski bir sözcük olan ve artık kullanılmayan belewe (to betray) kelimesinin zamanla blue’ya dönüşmesinden. Bu kelimenin anlamı ise yanıltan, aldatan demek – aynı ayda iki kez veya aynı mevsimde dört kez dolunay olduğu için.
Aşağıdaki fotoğraf ise Eylül ayında ay tutlması olduğu gün çektiğim ay doğumu fotoğrafı. Hatırlarsanız, dolunay ve ay tutulması Eylül ayındaki Bayram tatiline denk gelmişti. Eylül ayındaki dolunayın ekinoksa yakın dolunay olması sebebiyle daha parlak olduğu söyleniyor, hatta bu sebeple eski zamanlarda ekinlerin sonbahar ekinoksuna yakın bu tarihte ay ışığında hasadı toplandığı için adına Harvest Moon da deniyor.
O tarihte tatil sebebiyle tekneyle mavi yolculuk yapıyordum. Bu fotoğrafı da tekneden, Ay denizin üzerinden doğarken çektim. Henüz kırmızı saatlerin ışığı tamamen mavi saatlere dönüşmemiş olduğu için de gökyüzünde kalan o tatlı pembeliğin denize ve Ay’a yansımasını yakalayabildim. Seyretmesi de bir o kadar harika, muhteşem bir ay doğumuydu. Deniz üzerindeki sallantıya rağmen güzel bir kare oldu bence.
Bir de Kasım ayındaki meşhur Süper Dolunay var. Ay, dünyaya çok yakın mesafeden geçtiği için daha parlak ve büyük görüneceğini günlerce okuduk medyada. Ne yazık ki Kasım ayındaki bu muhteşem ay doğumunu kaçırdım. Gidip harika bir Boğaz kadrajı oluşturan bir noktada hazır beklediysem de bulutlar olduğu için ay doğumunu fotoğraflayamadım.
Son olarak aşağıya yine bir dolunay akşamı evin balkonundan çektiğim art arda karelerle yaptığım kısacık timelapse filmi koyuyorum. Bulutlu bir havada çekildiği için Ay bir görünüp bir kayboluyordu. Ayın seyretmesi çok keyifli bu haline çok sevdiğim bir şarkı (Unintended) eşlik etti bu filmde. Umarım siz de keyifle seyredersiniz.
https://www.youtube.com/watch?v=Tz2uAtQLEXw
2017 senesinde Ay’ı değişik, yeni doğum ve batım hallerinde fotoğraflamayı umuyorum.
Yeni yazıma kadar hoşçakalın, sevgiler…
Bir yanıt yazın